GIRIS
Erkeklerde saglikli iskelet yapisinin temel belirleyicileri arasinda kemik pik kitlesinin olusumu, yasa bagli kemik kayiplari (kemik kitlesi ve kemik mimarisi degisiklikleri) ve kemik kayiplarina sebep olan faktörler (growth faktör etkisi, kalsiyum alimi, vücut agirligi ve fiziksel aktivite, gonadal fonksiyon degisiklikleri) yer alir.Kas gücü ile lokal kemik mineral yogunlugu (KMY) arasindaki pozitif korelasyonu gösteren pek çok çalisma vardir (2,3,4,5,6,3,4,5,6,7). Bu korelasyonu göstermeyen çalismalar da olmakla beraber, güncel yaklasimda kas gücünün kemik kitlesine etkisinin bir tarafa spesifik olmayip sistemik oldugu görüsü kabul edilir (3). Tartismali sonuçlarin olmasi arastirilamayan degiskenlerin kas gücünü ve KMY’nu etkileyebilmesi olabilir zira pek çok faktörün etkisi söz konusudur (1,2).Erkeklerde egzersizin iskelet sistemine etkisini gösteren az sayida randomize prospektif çalisma oldugu için, biz kas gücü ile kemik yogunlugu arasindaki iliskiyi kavrama gücü ile degerlendirdik. Li ve arkadaslarinin hayvan deneyi seklindeki çalismalari kas gücüyle kemik gücünün güçlü iliskisini in-vivo olarak göstermistir (5).Kemik yogunlugu ve kas gücünü etkileyebilecek bazi faktörleri dislamak için “saglikli” erkek grubunda, el kavrama gücüyle yine elden yapilan KMY degerlendirmeleri arasindaki iliskiyi incelemek üzere çalismamizi planladik.
GEREÇ VE YÖNTEM
Hastane personelinden 150’si çalismaya gönüllü olarak katilmistir. Osteoporotik risk sorgulamasi, meslek ve hobi faaliyetleri, sigara ve alkol tüketimi arastirilmistir. Vücut agirligi, boy, vücut kitle indeksi (VKI) belirlenmistir. Sag-sol el kavrama güçleri hidrolik dinamometre ile (JAMAR hidrolik el dinamometresi, Sammons Preston) ile ölçülmüstür. Kavrama gücü ölçümleri her iki taraf için oturur pozisyonda, kol gövdenin yaninda, dirsek 90o fleksiyonda olmak üzere 3 kez yapilmistir ve ortalamasi alinmistir.Sag ve sol elde radyografik absorbsiyometre (Metriscan, Alara) ile kemik yogunluklari degerlendirilmistir. KMY her taraf için iki kez yapilarak ortalamasi alinmistir. Radyografik absorbsiyometrenin yüksek kesinlik (%1) ve dogruluk (%4-8) oranlari vardir (11). El röntgenlerinden falankslarin yogunlugunu ölçmeye yarayan otomatize bir tekniktir. Periferal bir ölçüm metodu olarak diger ölçümlerle koreledir (12). Diger ölçüm yöntemlerine göre daha ucuz, tasinabilir, hem hasta hem de hekim için kemik yogunlugunu belirlemede kolay bir yöntemdir (13).Bu çalismada istatistiksel analizler GraphPad Prisma V.3 paket programi ile yapilmistir. Verilerin degerlendirilmesinde tanimlayici istatistiksel metotlarin (ortalama, standart sapma) yani sira ikili gruplarin karsilastirmasinda bagimsiz t testi, nitel verilerin karsilastirmalarinda ki-kare testi kullanilmistir. Kas gücü ile T Skor degerlerinin iliskisi Pearson korelasyon testi ile degerlendirilmistir. Sonuçlar, anlamlilik p<0.05 düzeyinde degerlendirilmistir. Risk faktör arastirmasi yapilmadigindan regresyon analizine gerek duyulmamistir.
SONUÇ
Çalismaya katilan 150 erkegin ortalama yasi 46±8 (30-68)’dir. VKI ortalamasi 26.86±3.60 kg/m2 olarak bulunmustur. Tablo 1’de yas-boy-VKI dagilimi izlenmektedir.%89 oraninda sag taraf dominanttir. Katilimcilarin %78’i masa basi görevi yapmaktadir ve aktif olarak ellerini kullanmaktadir (Bilgisayar ve benzeri cihazlarla). %20’lik bir kesim ise 15 kg ve üstünde agirlik kaldirarak çalismaktadir.Grubun elle ilgili hobileri degerlendirildiginde %5’i tenis oynamakta olup, %2’si marangozlukla ilgilenmektedir.Ciddi boyutlarda alkol tüketimi tespit edilmezken %41.4’ü günde en az 1 paket sigara içmektedir.%96 oraninda ilaç kullanilmazken, sadece birer kisi olmak üzere antihiperlipidemik ajan, astim bronsiale için nazal sprey, epdantoin ve kumadin kullanimi bulunmustur.%10’luk bir kesimde geçmiste ürolityazis öyküsü tespit edilmistir. Çalisma grubunda sag elden ölçümle ortalama T skoru 1.05 ± 1.45 (-3.45 ila 5.81 arasinda olmak üzere) ve sol elden ölçümle ortalama T skoru 0.79 ± 1.38 (-4.00 ila 6.21 olmak üzere) tespit edilmistir. Sag elde ortalama kas gücü 37.70 ± 8.16 kg (14.00-68.33) ve sol elde ortalama kas gücü 37.63 ± 8.20 kg (13.67-61.00) bulunmustur.T skorlarina göre %80 hastada KMY normal, %18’inde osteopenik ve yaklasik %1’inde osteoporotik olarak degerlendirilmistir. Masa basi isi yapan, bilgisayar kullananlarda ve sigara içenlerde kemik yogunluklari istatistiksel olarak anlamli düzeyde düsük bulundu (p<0.0001 ve p< 0.05 olmak üzere). Bu grubun kavrama güçleri de daha düsüktü (sag el için p<0.01, sol el için p<0.05). Dominant elde kavrama gücü diger elden istatistiksel olarak anlamli farklilik göstermezken, kemik yogunlugu dominant tarafta daha yüksek bulundu (p<0.0001) (Grafik 1 ve Grafik 2).Taraf farki göstermeksizin kavrama gücü ile kemik yogunlugu istatistiksel olarak anlamli düzeyde korele bulundu (p<0.0001). KMY ile kas gücü arasindaki pozitif korelasyon sekil 1’de gösterilmistir.Yas ve VKI ile kavrama gücü ve kemik yogunlugu iliskili bulunmamistir.
TARTISMA
Kadinlar yasla birlikte daha çok kemik mineral kaybina ugrarken, erkeklerde kemikteki kayip yasla daha zayif bir lineer iliski gösterir (1). Incelenen saglikli erkek grubumuzda yasla anlamli bir korelasyon bulunmamistir. Ancak çalismada her dekatta yeterli sayida kisinin bulunmamasi bu açidan yapilacak degerlendirmeyi kisitlamaktadir. Izumotani ve arkadaslarinin erkek osteoporozundaki risk faktörlerini arastirdiklari çalismalarinda 40-59 yas araligindaki çalisma popülasyonunda yasla kemik kaybi arasinda anlamli iliski yine gösterilememistir (4). Ileri yastaki erkeklerde metakarpal kemik yogunlugunda yasla iliskili kayip gösterilmistir. Buna karsilik, daha az endosteal rezorpsiyon ve daha büyük periostal formasyon nedeniyle yasla iliski bulunmayan çalisma da mevcuttur (6).Vücut agirligi hem kadin hem erkekte kemik mineral yogunlugu ile koreledir (1). Ancak Reid ve arkadaslari yag ve kemik kitlesi etkilerinin cinsiyetler arasinda nispi bir farkliliga neden olabilecegini belirtmis ve kadinlarda yag kitlesini iliskili bulup erkeklerde ayni sonuca ulasamamistir (10). Biz de vücut agirligi ve VKI ile kemik yogunlugu arasinda korelasyon bulamadik.Kemik yogunlugunu etkileyen bir diger faktör olan fiziksel aktiviteyi ölçmek zordur, ancak mekanik güçler kemik kitlesi üzerinde majör bir etkiye sahiptir (4,5,6,7,8,9). Bu etki hem bölgesel hem sistemik olarak gösterilebilir (1,2,2,3,4,5,6,2,3,4,5,6,7). Kesitsel çalismalarda gösterilebilen bu iliski, longitudinal çalismalarla daha az desteklenmektedir (4). Hastanede çalisan arastirma grubumuzda daha aktif is yapanlar (örnegin marangoz, tesisatçi, kaynakçi, boyaci vb.), masa basi isi yapanlara kiyasla daha yüksek kemik yogunluguna sahip bulunmustur. Ancak kaldirilan agirligin miktari ile iliski bulunmamistir, bu ise aktivitenin etkilerinin bölgesel olmaktan ziyade sistemik oldugu görüsünü destekler.Wolff yasasina göre lokal kemik geometrisindeki degisiklikleri belirlemede en önemli faktör mekanik strestir. Uygulanan güce karsi kemigin adapte olmasi veya cevap vermesi için biyolojik süreci baslatir (1,2,3,4,5). Lokal kas gücü ölçüm tekniklerinden biri olan el kavrama gücü ölçümü, pahali olmayan, non-invaziv bir ölçümdür. Metakarpal kemik yogunlugu ölçümüyle birlikte degerlendirildiginde, kemik mineral yogunlugu hakkinda önemli fikir verir ve bagimsiz bir belirleyicidir (7).Tetkik edilen 150 erkegin içinde masa basi isi yapanlarda kavrama gücünün de daha düsük bulunmasi, literatürdeki pek çok çalisma ile uyumlu bir sonuçtur. Kas gücü ile KMY’nun pozitif korelasyonu hem ölçüm yapilan taraflarda hem de farkli bölgelerde gösterilebilmistir, bu da kas gücünün kemik kitlesine olan etkisinin tarafa spesifik olmaktan ziyade sistemik oldugunu düsündürür (2). Bazi çalismalarda bu iliskinin gösterilememis olmasi, ölçülemeyen degiskenlerin kas kitlesi ve/veya KMY’nu etkilemesinden dolayi olabilir.70 saglikli erkekte fiziksel aktivite sorgulamasi ve metakarpal kemik yogunlugu ölçümü ile yapilan bir çalismada, isteki aktivite ile kavrama gücü arasinda anlamli pozitif korelasyon gösterilmistir. Serbest zaman aktivitelerinde ise ayni iliski gösterilememistir (6). Biz de hobilerle iliski gösteremedik. Ayni çalismada günlük agir iste çalismaya bagli artmis fiziksel aktivitenin, kemik rezorpsiyonunu azaltma dolayisiyla metakarpal kemik yogunlugunda artisa yol açabilecegi düsünülmüstür.Literatürde kas gücü ölçümü ile farkli-uzak bir bölgeden yapilan KMY ölçümü arasindaki direkt iliskiyi gösteren çalismalar vardir. Foley ve arkadaslari, vücut boyutlari (örnegin agirlik) gibi bir biyolojik degiskenin etkilerinin allometrik ölçeklendirme ile azaltilabilecegini bildirmektedir (8). Bizim çalismamizda, kas gücünün kavrama gücü seklinde degerlendirildigi elden kemik yogunlugu ölçümü yapildigindan istatistiksel bir düzeltmeye gerek kalmamistir.Sigaranin kadinlardaki düsük kemik kitlesiyle iliskisi bulunmustur; erkeklerde bunu gösteren çalismalar azdir. Sigara içimi anlamli bir negatif belirleyicidir (4). Çalismamizda da hem kas gücü hem KMY için anlamli bir risk olarak belirlenmistir.El dominansina göre degerlendirmelerde kas gücünde istatistiksel anlamli farklilik ortaya çikmazken, dominant tarafta KMY’u daha yüksek bulunmustu. Literatürde kavrama gücü ölçümleri ya tek tarafli ya da her iki tarafin ortalama degeri olarak verildiginden kavrama gücü bu yönden tartisilmamistir (2,3,4,5,6,7,3,4,5,6,7,8). Dominant tarafta KMY’nun yüksek olusu beklenen bir sonuçtur.Kas gücü ölçümü, kemik dansitometrisinin yerine geçecek bir yöntem olmamakla beraber direkt kemik yogunlugu ölçümüne yönlendirilecek riskli gruplari belirlemede klinisyeni uyaricidir (2). Unutulmamalidir ki KMY, kemik gücünü belirleyen en önemli etkendir ama kas gücü ve kemik boyutu da temel etkiye sahiptir (5).