Ankilozan spondilit (AS) genç erkeklerde görülen, kronik inflamasyonla karakterize bir hastaliktir. Paravertebral ossifikasyon ve ligamen kalsifikasyonu sebebiyle omurgada ankiloz gelisebilir. Diger inflamatuvar eklem hastaliklarinda oldugu gibi ASde de yaygin osteoporoz (OP) görülme sikligi fazladir (1). ASde kemik kaybi hem omurgada hem de femur boyun bölgesinde hastaligin erken döneminde baslayarak ileri dönemlerinde de devam eder (2). Özellikle ilaçlara ragmen inflamasyonun engellenemedigi ve hastalik süresinin uzun oldugu durumlarda kemik kaybi fazladir (3-5). ASde görülen OP nedenleri arasinda immobilite, kortikosteroid kullanimi, inflamatuvar sitokinlere bagli olarak gelisen kemik metabolizmasindaki bozukluklar, seks steroidlerindeki eksiklik ve eslik eden sessiz bagirsak hastaligi sayilabilir (4,5,6). Bu çalismanin amaci ASde kemik yogunlugunun ölçülerek kontrol grubunun sonuçlari ile karsilastirilmasi ve hastalik aktivitesi ile hastalik süresinin kemik kaybi üzerine olan etkilerinin arastirilmasi idi.
Sonuçlar
Hasta ve kontrol grubuna ait klinik özellikler Tablo 1de özetlenmistir. Gruplar arasinda yas, boy, vücut agirligi açisindan istatistiksel olarak anlamli fark yoktu. Hastalarin yas ve hastalik süresi ortalamalari sirasiyla 43.2 ± 9.9 ve 13.18 ± 10.6 yil idi.Çalisma gruplarinin L2-4, femur boyun ve total femur kemik mineral yogunlugu (KMY) degerleri ile T skorlari Tablo 2de gösterilmistir. Hasta grubunda femur boyun ve total femur KMY degerleri ile T skorlarinda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamli düsüklük bulunmustur.Hasta grubundaki osteopeni ve OP oranlari sirasi ile %15.1 ve %27.7, kontrol grubunda ise osteopeni ve OP oranlari %22.8 ve %0 olarak belirlenmistir.Hasta grubunda hastalik aktivitesine iliskin klinik ve laboratuvar göstergeler Tablo 3de özetlenmistir. Radyolojik incelemede hastalarin %6.1inde sindesmofit görülmemistir, %18.1inde evre 1, %12.2sinde evre 2, %63.6sinda evre 3 sindesmofit görünümü saptanmistir.Lomber bölge ve proksimal femur KMY degerleri ile hastalik aktivitesi arasinda bir iliski bulunamamistir. Hastalik süresi ile femur boynundaki kemik kaybi arasinda negatif bir iliski gösterilmistir. Hasta grubunda yas ile femur boyun KMY degerleri arasinda negatif bir iliski bulunmustur (R=-0.269 , p=0.02).
Tartisma
OP, ASnin hem erken döneminde hem de ileri safhalarinda sik görülen bir durum olup vertebral kiriklara yol açabilir (1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11). Bu çalismada ASli hastalarda femur boyun ve total femur bölgesindeki kemik kaybi kontrol grubuna göre anlamli olarak fazla bulunmustur. Çalisma sonuçlarimiza göre femur boyun bölgesindeki osteopeni ve OP orani %42.8, buna karsilik kontrol grubunda %22.8 idi. Çapaci ve ark.nin yaptigi bir çalismada ortalama hastalik süresi 11.8 yil olan 73 ASli hastada total kalça kemik yogunlugu degerlendirmesinde osteopeni ve OP orani %46.6 olarak bildirilmistir (12). Hastalik süresi 10-21 yil arasinda degisen ASli hastalarda yapilan önceki çalismalarda lomber vertebralarda osteopeni ve OP görülme orani %46.5-49.9, femur boyunda osteopeni ve OP sikligi ise %26.8-58 olarak bildirilmistir (1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14). ASli hastalarda erken dönemlerde lomber bölge KMY degerlerinde belirgin düsüklük bulunurken, geç dönemlerde ise lomber bölge KMY degerlerinin daha yüksek oldugu görülmektedir. Ileri ASde sindesmofit olusumuna bagli olarak lomber bölge KMY degerlerinin güvenilir olmadigi bildirilmistir (12,13,14,15). Bizim çalismamizda da femur boyun ve total femur KMY degerleri, L2-4 KMY degerlerine göre daha düsük bulunmustur. Çalismamizdaki hastalarin %93.9unda sindesmofit olmasi lomber bölge kemik yogunlugundaki yüksek degerlerden sorumlu olabilir. ASnin ileri dönemlerinde proksimal femur KMY degerlerinin daha güvenilir oldugu bildirilmistir (16). Çalismamizda ASde kemik kaybi ile hastalik aktivitesinin klinik ve laboratuvar göstergeleri arasinda bir iliski bulunamamistir. Önceki çalismalarda farkli sonuçlar vardir. Bazi çalismalarda hastalik aktivitesinin yüksek oldugu ve agir hastalik durumunda kemik kaybinin daha fazla oldugu bildirilmistir (1,2,3,4,5,6,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15). Buna karsilik bazi arastirmacilar da KMY degerleri ile hastalik aktivitesi arasinda bir iliski olmadigini ileri sürmüstür (12,13,14,13,14,15,16,17). Meirelles ve ark.nin yaptigi çalismada, hastalik aktivitesinin normal sinirlarda veya yüksek oldugu ASli hastalarda, wards bölgesi hariç lomber ve femur boyun bölgeleri KMY degerleri arasinda bir fark olmadigi bildirilmistir (16).ASde hastalik süresinin kemik kaybi üzerine olan etkisi ilgi çekici bir konudur. Bazi arastirmalarda hastalik süresi ile iliskili olarak femur boyun KMY degerlerinin düstügü ileri sürülmüstür (14,15,15,16,17,18). Bizim çalismamizda da hastalik süresi uzadikça femur boyun bölgesinde kemik yogunlugunun azaldigi gösterilmistir. Speden ve ark.nin yaptigi bir çalismada ise hastalik süresi ile KMY degerleri arasinda bir iliski olmadigi bildirilmistir (13). Çalisma grubumuzda femur boyun KMY degerleri yasdan belirgin olarak etkilenmistir. Bu bulgu ASli kadin hastalarda yapilan bir çalisma ile paralellik göstermektedir (13).Sonuç olarak ASde kemik kaybi görülme sikligi kontrol grubuna göre daha fazladir. Hastaligin geç dönemlerinde omurga tutulumu sebebiyle proksimal femur kemik yogunlugunun degerlendirilmesi daha uygundur. Hastalik aktivitesi ile kemik kaybi arasinda bir iliski yoktur. Hastalik süresi uzadikça ve ilerleyen yasa bagli olarak femur boynundaki KMY degerleri azalmaktadir. ASde uygulanan anti TNF gibi yeni tedavi yöntemlerinin kemik kaybi üzerine olan etkilerinin arastirilmasi yararli olacaktir.