Giris
Kalça kirigi osteoporozun en ciddi ve sakatlik yaratan komplikasyonudur (1). Kalça fraktür riskini belirlemede proksimal femurun kemik mineral yogunlugu (KMY), en yararli ölçümdür (2). Femur basi, tüm vücut agirligini tasimaktadir. Proksimal femurun geometrisi ve büyüklügü, femur boynunun gücünü etkilemektedir(Bergot). Bu nedenle kirik riskini belirlemede kemik geometrisi de önem tasimaktadir. Bu çalismada kalça kirigi gelisen 65 yasin üstündeki erkek hastalarda kalça geometrisini, ayni yas ortalamasina sahip kalça kirigi olmayan kontrol grubu ile karsilastirarak femoral geometrinin kirik üzerine etkisini belirlemeyi amaçladik.
Hastalar ve Yöntem
65 yasin üstünde, Ortopedi kliniginde düsük yogunluklu travma ile olusmus kalça fraktürü tanisi ile yatan 20 erkek hasta ile kalça kirigi öyküsü olmayan 19 saglikli erkek hasta kontrol grubu olarak çalismaya alindi. Bilateral kalça kirigi olanlar, kontralateral eklemde eklem hastaligi olanlar, metastaza bagli kalça fraktürü olanlar, ciddi travma hikayesi olanlar, sekonder osteoporoza neden olabilecek bir hastaligi olanlar çalisma disi birakildilar. Hastalarin tümünün yas, boy, kilo ölçümleri kaydedildi. Her iki grubun kalça ve trokanter KMY degerleri DEXA (NORLAND) yöntemi ile ölçüldü. Kontrol grubunun sag ve kirigi olan hastalarin saglam tarafinin anteroposterior kalça grafileri 15 derece iç rotasyon pozisyonu verilerek çekildi. Her iki grubun direkt grafilerinde kalça eksen uzunlugu (KEU), femur boyun eksen uzunlugu (FEU) ve boyun-shaft açisi (BSA), asetabular genislik (AG), femur shaft genisligi (FSG), femur-boyun genisligi (FBG) deneyimli bir radyolog tarafindan ölçüldü (2).1-KEU;Femur basi ve boyun genisliginin orta noktalarindan geçen büyük trokanter lateralinden baslayip iç pelvik rimde sonlanan çizgi. 2-FEU: Femur basi yüzeyinden büyük torakanter lateraline kadar uzanan KEU kismi3-BSA: KEU çizgisi ile femur saftina paralel dogru arasindaki açi4-AG: KEU ve FEU farki5-FSG: Küçük torakanter merkezinden 3 cm asagisinda ölçüldü.6-FBG: Femur basinin en genis oldugu kesitte ölçüldü.Istatistiksel degerlendirmede, gruplararasi karsilastirmalar için Mann Whitney U testi kullanildi. Pearson korelasyon analizi ile arastirildi.
Bulgular
Kalça kirigi olan hastalarin yas ortalamasi 77.65+8.74 yil, kontrol grubunun ise 76.47+6.25 yildi (p=0.573). Gruplar arasinda yas, boy, kilo açisindan istatistiksel olarak anlamli fark yoktu (p=0.84, p=0.85) (Tablo 1). Kalça fraktürü olan hastalar femur boyun T skoru degerlerine göre degerlendirildiginde; %35’i normal, %35’i osteopenik ve %30’u osteoporotik idi. Kontrol grubunda ise bu oranlar sirasi ile %52, %48 ve %0 idi.Gruplar kalça KMY açisindan karsilastirildiklarinda; femur boyun KMY, kalça kirigi olan grupta istatistiksel olarak daha düsük tespit edilirken (p=0.040), femur trokanter KMY’unda gruplar arasinda istatistiksel anlamli fark bulunmadi (p=0.384) (Tablo 1).Kalça kirigi olan hastalarda; femur boynu ile shafti arasindaki açi ölçümü (BSA) ve femur shaft genisligi (FSG) istatistiksel olarak daha yüksek bulundu (p=0.004, p=0.03). KEU, AG, FBG, FEU ve FBG/FEU uzunluklari, gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli fark göstermedi (p>0.05) (Tablo 2).Hastalarin kemik mineral yogunlugu ile antropometrik ölçümleri arasindaki korelasyon incelendiginde; boy ve kilonun, kontrol ve kirik grubunda kalça femur ve trokanter KMY ölçümleri ile korele bulunmustur (Tablo 3). FSG ile trokanter KMY kirik grubunda birbirleriyle korele bulunurken (p=0.04, r=0.462), kontrol grubunda bu korelasyon saptanmamistir (p=-0.032, r=0.897). Hastalarin geometrik ölçümleri ile antropometrik ölçümleri arasindaki korelasyon incelendiginde kontrol grubunda; FEU ile boy (p=0.04,r=0.659), FEU ile kilo (p=0.005, r=0.643); KEU ile boy (p=0.020, r=0.558); KEU ile kilo (p=0.002,r=0.700); FSG ile kilo (p=0.007,r=0.629); asetabular derinlik ile kilo (p=0.027,r=0.533); FSG ile FBG (p=0.006, r=0.635) korele bulunurken, kirik grubunda bu ölçümler arasinda korelasyon saptanmamistir (p>0.05).
Tartisma
Çalismamizda yas, boy, kilo ve VKI açisindan eslestirilmis 65 yas üstü erkek hastalarda kalça kirigi olanlar, olmayanlara göre femur boynu ile shaft arasindaki açi ve FSG anlamli olarak daha yüksek bulunmustur.Son dönemlerde yapilan femoral geometri çalismalarinda en sik degerlendirmeye alinan femoral geometri ölçümleri arasinda; femur eksen uzunlugu (3,4,4,5,4,5,6), femur boyun eksen uzunlugu (6,7), asetabular derinlik (3,4,5,6,7,8), femoral boyun genisligi (3,4,4,5,4,5,6,4,5,6,7,8,9) femur saft genisligi (6,7,8,9,10) ve femoral boyun shaft açisi (4,5,5,6,7,8) yer almaktadir.Bunlardan BSA, kalça frakür riskini belirlemede önemli bir ölçüm olarak bildirilmektedir ve bu sonuç bizim çalismamizda da gösterilmistir (4,5,5,6,7,8,9,10). BSA’sinda 1 SD artis bayanlarda 2.45, erkeklerde 3.48 kat fazla kalça kirigi riski ile iliskili bulunmustur (5). BMD düsüklügü ile BSA ve ortalama FBG’nin beraber kullanimi kirik riskini belirlemede daha fazla sensitivite ve spesivite göstermistir (5). BSA’nin yüksek olmasinin, lateral düsme esnasinda boyun ve shaft arasinda daha uzun moment kolu olusturarak kirik riskini artirabilecegi öne sürülmüstür (11,12). Bunun yaninda BSA‘nin kirik olan hastalar ile kontrol grubu arasinda anlamli farklilik göstermedigi çalismalar da mevcuttur (3,4,5,6,7,8,9).El Kaissi’nin yaptigi çalismada; yas, kemik mineral content(*) veya boy eslesmis gruplarda kalça kirigi olan hastalarin daha genis FBG ve FSG oldugunu göstermistir (6). Bizim çalismamizda ise sadece FSG, femur boyun KMY düsük olarak bulunan kirik grubunda daha genis bulunmustur. FBG ve FSG’indeki artisin, KMY’daki azalmaya karsi gelisen kompansatuar bir mekanizma olabilecegi de bildirilmektedir (12,13). Kirik grubunda FSG’nin trokanter KMY ile korele bulunmasi bunu desteklemektedir.Diger ölçümlerden FEU(6) ve KEU (3,4) bazi çalismalarda kirik ile iliskili bulunurken, digerlerinde ise gözlenmemistir (5,6,7,6,7,8,9,10,6,7,8,9,10,11,12). Her iki cinsin degerlendirildigi arastirmalarda da FEU kalça kirik riskini göstermede önemli bir belirleyici olarak bulunmamistir (7). KEU ölçümü; FEU, eklem araligi ve asetabular derinligin toplamina esittir. Birçok çalisma ile uyumlu olarak çalismamizda kalça fraktür gelisimi ile KEU, asetabuler genisligin (3,4,5,6,7,8,4,5,6,7,8,9,10,11,12) ve FEU’nun iliskili olmadigi gösterilmistir. Herhangi bir nedene bagli eklem araligi degisiklikleri (14), hastanin grafi çekimi sirasinda uygun pozisyonlanamamasi, KEU ölçüm sonuçlarini etkileyebilecektir. Hastanin kalçasinin abduksiyonda olmasi KEU ölçümünün; dis rotasyonda olmasi da FEU’nun kisalmasina neden olacaktir (15). KMY ölçümü kirik riskini belirlemede en önemli ölçümdür (5,6,7,8,9,10,11,12,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17). Çalismamizda da kirik olan grupda anlamli olarak femur KMY ölçümleri düsük bulunmustur. KMY eslestirilmis gruplarla yapilan çalismalarda, KMY’dan bagimsiz olarak geometrik ölçümlerin de kirik olusacak hastalarin belirlenmesinde anlamli ölçütler oldugu sonucuna varilmistir (12). Yapilan çalismalardaki regresyon analizlerinde; osteoporotik kalça kirigi riskini belirlemek için KMY ile kemik geometrik ölçümlerinin kombine kullaniminin, KMY’nun tek basina kullanimina kiyasla daha iyi oldugu sonucuna varilmistir (5,6,7,8,9,10). Sonuçlarimiz kirik riskini belirlemede femur geometrik ölçümlerinin yanisira geometrik ve antropometrik ölçümler arasindaki korelasyonun da önem tasiyabilecegini göstermistir. Bazi femur geometrik ölçümleri ile kilo, boy arasindaki korelasyonunun özellikle kontrol grubundaki hastalarda gözlenirken, kirik grubunda gözlenmemesi bu korelasyonlarin kirik riskini etkileyen bir faktör olabilecegini düsündürmektedir.Bergot ve arkadaslarini yaptigi çalismada, femur boyun genisligi ile boy arasindaki korelasyon hem kontrol grubunda hem de düsük KMY sahip kirik gözlenmeyen hastalarda saptanirken, kirik olusmus hastalarda bu korelasyon saptanmamistir (12).
Sonuç
Biz bu çalismamizda osteoporotik kalça kirigi olan erkek hastalarda, genellikle kadinlarda yapilan bu çalismalardakine benzer sekilde, femoral geometrik ölçümlerin kirik riskini belirlemedeki önemini arastirmayi amaçladik.Osteoporotik kirik gelisen grup ile kontrol grubu karsilastirildiginda kirik gelisen grupta femur shaft açisinin ve femur shaft genisliginin anlamli olarak daha yüksek oldugunu saptadik. Kalça geometrik ölçümlerinin kalça kirigi olusmasindaki rolü daha fazla vaka sayili, BMD eslesmis gruplardan olusan çalismalarla arastirilmalidir.