Diğer

Kadinlarin Yasam Tarzi ve Egzersiz Aliskanliklarinin Postmenopozal Dönemdeki Kemik Mineral Yogunluklarina Etkisi

  • Derya Demirbag
  • Semra Güldiken
  • Mevlüt Türe

Turk J Osteoporos 2003;9(2):-

ÖZETPostmenopozal dönemdeki kemik mineral yogunlugu (KMY) üzerine kisilerin yasam tarzi, aliskanliklari, beslenme sekilleri ve kronik hastaliklari etki etmektedir. Çalismamizda kisilerin egitim, meslek, giyim sekli, güneslenme ve egzersiz aliskanliklarinin KMY’na etkisini degerlendirerek; osteoporoz (OP) riskine katkilarini arastirdik.Çalismaya, OP poliklinigine basvuran, yas ortalamasi 58,75±8,75 olan toplam 200 postmenopozal kadin alindi. Olgularin yas, menopoz yasi, menopoz süresi, meslegi, egitim durumu, güneslenme süresi, giyim tarzlari ve egzersiz aliskanliklari kaydedildi. KMY ölçümleri Dual Enerji Xray Absorbsiyometri (DEXA) ile yapildi.Kisilerin egitim düzeyleri ile femur boyun (r=0.151, p=0.032) ve wards üçgeni (r=0.208, p=0.003) KMY degerleri arasinda pozitif korelasyon tespit edildi. Modern ve kapali giyim tarzlari kullananlar arasinda femur wards bölgesinden yapilan KMY ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamli fark bulundu (p=0.021). Egzersiz yapanlarda, L3 (p=0.034) ve femur boynu (p=0.009) KMY degerleri, yapmayanlardan daha iyi olarak saptandi. Ayrica egzersiz yapan grupta egzersiz süresi ile KMY degerleri arasinda da pozitif korelasyon mevcuttu. Kadinlarda yasam tarzi ve bunun belirleyicisi olan egitim, meslek, giyim ve egzersiz aliskanliklarinin KMY’nu etkiledigi sonucuna vardik.Anahtar kelimeler: Yasam Tarzi, Egzersiz Aliskanliklari, Kemik Mineral YogunluguSUMMARYLife style, habits, diet features and chronic diseases of women may possibly cause bone mineral density changes in postmenopausal period. In our study, we aimed to investigate whether there was any association between bone mineral densities (BMD) and education, job, clothing, sunbathing and exercise habits in women and its contribution to osteoporosis risk. 200 women (average age= 58,75 ± 8,75) refered to osteoporosis outpatient clinic were included in this study. Age, menopausal age, menopausal duration, job, education, sunbathing, clothing and exercise habits of subjects were recorded. BMD measurements were performed with DEXA. Positive corelation was found between woman with education level and femoral neck (r=0.151, p=0.032) and wards triangle (r=0.208, p=0.003) BMD. There was a significant difference in femoral neck BMD between modern and covered clothing (p=0.021). There were significant differences in L3 (p=0.034) and femoral neck (p=0.009) BMD between exercising and not exercising women. The comparisons between exercise duration and BMD values were investigated. In the regularly exercised group, positive corelation was found between exercise duration and femoral neck BMD. We concluded that exercise duration, clothing and sunbathing in women were effective on increasing BMD values.Key words: Life Style, Exercise Habits, Bone Mineral Density

GIRIS

OP, mineralizasyonu normal kemik dokusunda dansite azalmasiyla karakterize olan bir grup metabolik kemik hastaligini tanimlar. Kütle azalmasi, kemigin mekanik gücünü zayiflatarak, kiriga yatkinligini artirir (1). OP’a bagli kiriklar, önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olup, ekonomik ve fonksiyonel kayiplara da neden olur. Yasam süresinin uzamasi ile beraber yasli nüfusun artmasi OP’un önemini arttirmaktadir (2,3). Kemik kütlesini iki faktör belirler. Bunlar; doruk kemik kütlesi ve kemik kayip hizidir. Doruk kemik kütlesini; genetik özellikler, mekanik yüklenme (egzersiz), beslenme, hormonal faktörler ve çevresel faktörler belirler. Tüm bu faktörlerin etkisi altinda olusan doruk kemik kütlesi yeterli düzeyde degilse, ilerleyen yasla beraber OP riski artar. En geç 35 yaslarinda, doruk kemik kütlesine ulasilir ve bu dönemden sonra kemik kaybi baslar. Yasa bagli kemik kaybinda, osteoblast aktivitesindeki azalmanin kemik formasyonunu azaltmasinin yani sira; düsük kan kalsiyum düzeyleri, D vitamini alimi ve sentezinde azalma ve sekonder hiperparatiroidi de rol oynar (4,5,5,6). Fizik aktivite ve egzersizin yarattigi mekanik yüklenmeler, kemigin yapilanmasi, pik kemik kütlesinin olusumu ve mevcut kütlenin korunmasinda olumlu katki saglar (7). Kemige binen fiziksel uyarinin osteosit tarafindan üretilen kimyasal haberciler yolu ile kemikte remodelinge neden oldugu ileri sürülmektedir (8). OP’dan korunmada oldugu kadar tedavide de egzersizin rolü büyüktür. Düzenli yüklenme, günlük yasam aktivitelerinin toplamindan olusur. Günlük _ saat dik durumda durmanin kemik kaybini önledigi bilinmektedir. Hayvan modellerinde, normal fiziksel aktivite disindaki tekrarlayan mekanik yüklenmelerin, uzun kemiklerde mineral dansitesini artirdigi gösterilmistir. Uzun süreli immobilizasyon ise, OP’a neden olmaktadir (9,10). Yürüme, omurga ve alt ekstremite kemiklerine mekanik yüklenme saglar. Ayrica, açik havada yapilan yürüyüslerde günes isinlarinin D vitamini sentezine katkisindan da yararlanilmis olur (11).D vitamininin, kalsiyum metabolizmasi üzerinde önemli etkileri mevcuttur. Bu etkilerini, intestinal kalsiyum absorbsiyonunu ve renal rezorbsiyonunu düzenleyerek gösterir. Ayrica, osteoblastlar üzerinde direkt etkileri de vardir. Diyetle alinan D vitamini, ciltte saklanir ve islenmesi için, ultraviyole isinlarina ihtiyaç gösterir. Artan yasla beraber; diyetle D vitamini aliminin, alinan D vitamininin absorbsiyonunun, günes isigina maruz kalmanin ve ciltteki D vitamini dönüsümünün azalmasi ile birlikte, serum D vitamini konsantrasyonu önemli ölçüde düser. D vitamini destegi, postmenopozal OP’lu kadinlarda intestinal kalsiyum absorbsiyonunu artirir. Diyette D vitamini alimi yani sira, günes isigina maruz kalma durumu da önemlidir. Bu durumu, giyim sekli ve güneslenme durumu da etkiler (10).Biz bu çalisma ile, kisilerin yasam tarzinin belirleyicisi oldugunu düsündügümüz egitim, meslek, giyim sekli ve egzersiz aliskanliklarinin kemik mineral yogunluguna etkisini degerlendirerek; OP riskine katkilarini arastirdik.


GEREÇ VE YÖNTEM

Trakya Üniversitesi Tip Fakültesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Anabilim Dali’na bagli OP poliklinigine basvuran 200 postmenopozal kadin çalismaya alindi. Olgularin daha önce veya uzun süredir herhangi bir tedavi almamis olmasina, kalsiyum homeostazini etkileyen ilaçlari kullanmamis ve kemik metabolizmasini etkileyen hastaliklari bulunmamasina dikkat edildi.Metabolik hastaliklar (diabetes mellitus gibi), anemi (kronik hastalik anemisi hariç), kronik parankimal hastaliklar (kronik karaciger yetmezligi, kronik renal yetmezlik gibi), konjenital veya edinsel romatizmal hastaliklari ve serebrovasküler hastaliklarin hastanin KM yogunlugunu etkileyecegi düsünülerek çalismaya alinmadi.Olgularin yas, menopoz yasi, menopoz süresi, egitim durumu, güneslenme için ne kadar zaman harcadiklari, giyim tarzlari ve egzersiz aliskanliklari kaydedildi. Tüm olgularin düzenli egzersiz yapip yapmadigi, egzersiz tipi, süresi sorgulandi. Düzenli egzersiz kavrami içinde, en az haftada üç gün, birer saat yürüyüs veya ayni süre ve sartlarda aerobik egzersiz yapilmasi kabul edildi. Güneslenme degerlendirilirken olgular, hemen hemen hiç güneslenmeyenler, yilda bir aydan fazla güneslenenler ve yilda bir aydan az güneslenenler olarak üç gruba ayrildi.Olgular giyim tarzlarina göre iki gruba ayrildi. 1.gruba modern giyinenler ve 2.gruba basi kapali ve uzun manto giyinenler dahil edildi. Tüm hastalardan serum Ca, Mg, P, ALP, kreatinin, idrar Ca, kreatinin, kreatinin klirensi tetkikleri istendi ve bu laboratuar analizlerinde herhangi bir patoloji olmamasina dikkat edildi. Çalismaya alinan tüm hastalar ayrintili bir fizik muayeneden geçirildi. KMY ölçümleri Dual Enerji Xray Absorbsiyometri (DEXA) ile lomber omurga ve femurdan yapildi. KMY ölçümünde Norland cihazi kullanildi.Veriler SPSS 9.0 istatistik paket programi yardimi ile degerlendirildi. Sürekli degiskenlerin normal dagilima uygunlugu Kolmogorov- Simirnov testi ile incelendi. Yas disinda bütün sürekli degiskenler normal dagilmadigi için gruplar arasindaki fark Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis varyans analizi ile degerlendirildi. Degiskenler arasi iliski Pearson ve Spearman korelasyon analizleri ile incelendi.


BULGULAR

Çalismaya, yas ortalamasi 58.75±8.75 olan toplam 200 postmenopozal kadin alindi. Menopoz yaslari ortalamasi 45.90±4.99 idi. Menopoz süreleri ortalamasi 12.88±8.12 olarak belirlendi. 129 kadin ev hanimi (%64.5), 70 kadin emekli (%35) ve 1 kadin halen çalismakta idi. Çalismaya alinan olgularin KMY ortalama degerleri tablo1’de gösterilmistir (Tablo 1).L2-4, L2, L3, femur boyun ve wards’dan ölçülen KMY degerleri, hastalarin yaslari ve menopoz süreleri anlamli ölçüde negatif korelasyon göstermekteydi. L4’den yapilan ölçümde bu korelasyon gözlenmedi (Tablo 2). Hastalar, egitim düzeylerine göre bes gruba ayrildi. 30 hasta egitimsiz (1. grup, %15), 79 hasta ilkokul mezunu (2. grup, %39.5), 20 hasta ortaokul mezunu (3. grup, %10), 30 hasta lise mezunu (4. grup, %15) ve 41 hasta üniversite mezunu (5. grup, %20.5) idi. Hastalarin egitim düzeyi ile KMY arasinda korelasyon degerlendirmesi yapildi. Femur boyun ve wards bölgesi KMY degerlerinin, egitim düzeyi ile pozitif korelasyon gösterdigi tespit edildi (Tablo2). Egzersiz yapan (1. grup, n=79, %39.5) ve yapmayan (2. grup, n=121, %60.5) olgular iki gruba ayrildi. 1. grupta, L3 (34) ve femur boyun (9) KMY degerleri 2. gruptan daha iyi olarak saptandi. Ayrica egzersiz yapan grupta egzersiz süresi ile KMY degerleri arasinda da pozitif korelasyon mevcuttu (Tablo 2).KMY degerlerinin kisilerin meslek durumlari ile degisip degismedigi arastirildi. Femur wards KMY degerleri, emekli kadinlarda, ev hanimlarina göre anlamli düzeyde farkli idi (3). Yine, diger bölgelerde bu fark saptanmadi (5). Giyim sekline göre olgular iki gruba ayrildi. 1. gruba modern giyinenler (n=105, %52.5), 2. gruba kapali giyinenler (n=95, %47.5) dahil edildi. 1. grup ile 2. grup arasinda femur wards ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamli fark elde edildi (21).KMY’nun günes isigindan faydalanim orani ile iliskisini arastirmak için vakalar üç gruba ayrildi. Hemen hemen hiç güneslenmeyenler (1. grup, n=112, %56), yilda bir aydan fazla güneslenenler (2. grup, n=40, %20) ve yilda bir aydan az güneslenenler (3. grup, n=48, %24) arasindaki KMY farklari arastirildi. Femur wards’tan yapilan KMY degerlendirmesinde 2. ve 3. grup arasinda fark yok iken, hem 2. hem de 3. grup, 1. gruptan farkli idi (22).


TARTISMA

OP, etyolojisi multifaktöriyel olan, tüm toplumu ilgilendiren ve kisilerin yasam kalitesini etkileyen önemli bir saglik sorunudur. Tedavisi kadar, önlenmesi ve erken tanisi da önem tasir. OP’un önlenmesinde amaç; doruk kemik kütlesini maksimum düzeylere çikarmak ve korumak, ileri yaslarda meydana gelecek olan kemik kaybini geciktirmektir. OP insidansinin bölgeler arasinda büyük farkliliklar göstermesinde özellikle yasam tarzi ile ilgili pek çok faktörden söz edilmektedir. OP gelisiminde etkili oldugu düsünülen risk faktörleri arastirilmalidir (12).Kisilerin egitim düzeyleri, yasam tarzlarina ve aliskanliklarina etki edebilen önemli bir faktördür. Egitim düzeyinin artmasi beraberinde düzenli spor aliskanligi, aktif yasam ve dengeli beslenmeyi getiriyorsa bu durumun olumlu sonuçlar dogurmasi mümkündür. Bizim çalismamizda kisilerin egitim düzeyleri ile KMY degerleri arasinda pozitif korelasyon tespit edildi.OP’da meslege bagli risk faktörleri olusabilir. Bu durum kisinin çalisip çalismadigina, çalistigi isin agirligina ve is ortamina göre degisim gösterebilir (2). Çalismaya aldigimiz kadin olgularin mesleklerine göre yaptigimiz incelemede emekli kadinlarin wards KMY degerleri ev hanimi olanlardan daha yüksek düzeyde idi. Bu durumun kadinlarin daha aktif yasami ve günes isigindan yararlanim oranlarinin fazlaligina bagli olabilecegi düsünüldü.Osteoporotik kirik risk faktörleri ve bölgesel farkliliklarini arastiran ve Türkiye’yi de içine alan MEDOS (Meditarrean Osteoporosis Study) çalismasinda; Türkiye için sik dogum, düsük KMY, günes isinlarindan yararlanma azligi ve diyette yetersiz kalsiyum alimi kirik risk faktörleri arasinda bulunmustur. Avrupa’nin aksine Türkiye’de kirsal kesimde kalça kirigi sikliginin daha yüksek olmasinin; kirsal kesimdeki agir travmalar ve egitim düzeyinin düsüklügüne bagli olabilecegi öne sürülmüstür (13). Peker ve arkadaslarinin yaptigi bir çalismada düsük ve yüksek sosyoekonomik düzeyli postmenopozal kadin gruplari arasinda OP risk faktörlerinin KMY ile iliskisi arastirilmis ve sonuçta iki grup arasinda KMY açisindan istatistiksel olarak anlamli fark bulunmamistir. Ayni çalisma sonuçlarinda bizim çalismamizdakine benzer sekilde yas ve menopoz süresi ile KMY arasinda negatif, egitim süresi ile KMY arasinda pozitif korelasyon saptanmistir (14).Kemik metabolizmasinda büyük önemi olan D vitamini, ciltte günes isigi etkisi ile sentezlenir. Gerek giyim sekli ve gerekse güneslenme için ayrilan süre bu durumu etkileyebilir. Bizim sonuçlarimiza göre, giyim tarzi kapali olan kadinlarda femur boynu KMY degerleri modern giyinenlere oranla daha düsüktü. Güneslenme süresi uzun olan olgularda ise femur wards ve L2 KMY degerleri daha yüksekti. Piaseu ve ark yaptiklari çalismada postmenopozal dönemde; yasam tarzlari, günes isigindan faydalanim oranlari ve kalsiyum alimlari farkli olan kadinlarda KMY’nu degerlendirmisler ve gruplar arasinda önemli düzeyde fark bulmuslardir (15). Güzel ve ark. çarsaf giyen ve giymeyen saglikli Türk kadinlarinda KMY ve D vitamini düzeyini arastirmislar ve çalismalarinin sonucunda, D vitamini düzeyinin günese maruz kalma süresi ile pozitif, çarsafli olma süresi ile negatif korelasyon gösterdigini saptamislardir. Yine bu çalismada gruplar arasinda lomber omurga ve femur KMY degerleri açisindan fark bulunmamis ancak lomber omurganin Z degerlerinin çarsaf giyen grupta daha düsük oldugu ifade edilmistir (16).OP patogenezinde fizik egzersizin rolü tartismasizdir. Egzersizin olusturdugu fizik stres, piezoelektrik etkisiyle hücrelere iletilir ve osteoblastlar yeni kemik yapimi için uyarilir. Immobilizasyon ise OP riskini artiran bir durumdur (17). Çalismamizda, egzersiz yapan grupta, L3 ve femur boyun KMY degerleri yapmayan gruba oranla daha yüksekti. Ayrica egzersiz süresi ile KMY degerleri arasinda da pozitif korelasyon vardi. Sogaard ve ark. disi ratlarda egzersiz sonrasinda femur boyun bölgesindeki KMY’nu elektromikroskobik olarak degerlendirmisler ve egzersiz yapan gruptaki kemik yapisini daha güçlü bulmuslardir (18). Dorneman ve ark. premenopozal dönemdeki kadinlarin kemik yogunlugundaki egzersize bagli degisiklikleri tanimlamak için yaptiklari çalismada özellikle femur boynu ve lomber vertebra bölgesindeki KMY’nda kisa dönemli agirlik bindiren egzersizlerin olumlu katkisi oldugunu bildirmislerdir (19).Bu sonuçlarla çalisma grubumuzu olusturan postmenopozal dönemdeki kadinlarda yasam tarzi ve bunun belirleyicisi olan egitim, meslek, giyim ve egzersiz aliskanliklarinin KMY’na belirgin etkisi oldugu sonucuna vardik.


1. 1. Inal V. Osteoporoz. Gümüsdis G, Doganavsargil E (Ed). Klinik Romatoloji. Istanbul: Deniz Matbaasi, 1999:. 0;0:497-508.

2. Eryavuz M: Osteoporoz epidemiyolojisi. Kutsal YG (Ed). Osteoporoz. Istanbul. 0;1998:8-32.

3. Göksoy T: Osteoporoz tanimi ve giris. Göksoy T (Ed). Osteoporozda tani ve tedavi. Istanbul. 0;2000:3-6.

4. Kutsal YG: Osteoporoz. Beyazova M, Kutsal YG (Ed). Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon. Günes Kitabevi, Ankara. 0;2000:1872-1893.

5. Heaney RRP: Effects of calcium on skeletal development, bone loss and risk of fractures. Am J Med . 1991;91:3-9.

6. Birdwood G. Osteoporotic bone. Birdwood G (ed). Understanding osteoporosis and its treatment. The Parthenon Publishing Group Inc., New York: . 1996;0:0-0.

7. Tüzün S: Doruk kemik kütlesi. Tüzün F (Ed). Osteoporoz ve Kemik Kalitesi. Lilly, Istanbul. 0;2003:69-82.

8. 8. Tüzün F, Akarirmak Ü, Dinç A: Osteoporoz patogenezi. Tüzün F, Akarirmak Ü (eds). Kemik ve Eklem Dekadinda Osteoporoz, Aventis, Istanbul, 2002:. 0;0:25-36.

9. 9. Tüzün F, Akarirmak Ü, Dinç A: Egzersizlerin osteoporozdan korunma ve tedavideki yeri. Tüzün F, Akarirmak Ü (eds). Kemik ve Eklem Dekadinda Osteoporoz, Aventis, Istanbul, 2002:. 0;0:174-178.

10. 11. Tüzün F, Akarirmak Ü, Dinç A: Osteoporozda rehabilitasyon. Tüzün F, Akarirmak Ü (eds). Kemik ve Eklem Dekadinda Osteoporoz, Aventis, Istanbul, 2002:. 0;0:163-173.

11. Atalay F: Osteoporozun önlenmesi. Kutsal YG (Ed). Osteoporoz. Istanbul. 0;1998:171-194.

12. Elffors I, Allender E, et al: The variable incidence of hip fracture in Southern Europe: The MEDOS Study. Osteoporos Int . 1994;4:253-263.

13. Peker Ö, El Ö, et al: Farkli sosyoekonomik düzeydeki postmenopozal kadinlarda kemik mineral yogunlugunun degerlendirilmesi ve risk faktörlerinin belirlenmesi. Ege Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Dergisi. . 2001;7:105-112.

14. Piaseu N, Komindr S, et al. Differences in bone mineral density and lifestyle factors of postmenopausal women living in Bangkok and other provinces. J Med Assoc Thai . 2001;84:81-772.

15. Güzel R, Kozanoglu E, et al: Vitamin D status and bone mineral density of veiled and unveiled Turkish women. J Womens Health Gend Based Med . 2001;10:70-765.

16. 17. Yilmaz C: Osteoporozun etyopatogenezi. Yilmaz C (ed). Tüm Yönleriyle Osteoporoz. Bilimsel Tip Yayinevi, Ankara, 1997:. 0;0:30-50.

17. Sogaard CH, Danielsen CC, et al. Long-term exercise of young and adult female rats: effect on femoral neck biomechanical competence and bone structure. J Bone Miner Res . 1994;9:16-409.

18. Dornemann TM, McMurray RG, et al. Effects of high-intensity resistance exercise on bone mineral density and muscle strength of 40-50-year-old women. J Sports Med Phys Fitness . 1997;37:0-246.