GIRIS
Postmenopozal osteoporoz (PMO), kadinlarda menopoz sonrasinda gözlenen bir sistemik kemik hastaligidir (1). Düsük kemik mineral yogunlugu, kemik dokusunun mikro mimari özelliklerinde bozulmalarin varligi ve kemik kirilganliginin artmasi ile karakterize metabolik bir kemik hastaligidir (2).Yapilan arastirmalarda PMO’un kadinlarin en az %30’unu etkiledigi bildirilmektedir (3). Önemli bir agri ve disabilite nedeni olan osteoporoz, hastalarin yasam kalitelerini de olumsuz yönde etkiledigi için tedavi edilmesi gereken bir hastaliktir (4).Risedronat, kemik döngüsünü düzenleyen, antirezorptif aktivite gösteren pirofosfat analogudur (5). Diger bifosfonatlardan farkli olarak fizikokimyasal yapisinda bir siklik yapida nitrojen atomu yer almakta ve bu sayede düsük dozlarda dahi kullaniminda, terapötik özelligini önemli ölçüde arttirdigi ileri sürülmektedir (5-6).In vitro çalismalar risedronatin temelde kemik rezorpsiyonunun aktif bölgelerine seçici olarak baglandigini, buralarda osteoblastlarin yeni kemik olusturmasini bozmadan osteoklastlarin kemik yikim aktivitesini inhibe ettigini ve indirek etki ile de osteoblast aktivitesini ve kemik formasyonunu sitimüle ettigini bildirmektedir (7).Risedronatin insan vücudundaki terminal yari ömrünün 200 saat oldugu (8) ve oral tek doz kullaniminda, aminobifosfonatlara göre gastrointestinal yan etkisinin daha az oldugu yapilan arastirmalarda bildirilmistir (9).Risedronatin, diger bifosfonatlar gibi biyoyararlanimi düsüktür. Su disindaki içeceklerden ve besin maddelerinden etkilenir. Risedronatin kullanimi su anda piyasada bulunan bifosfonatlara göre hasta açisindan kolaylastirilmistir. Risedronat, sabah kahvaltidan yarim saat önce alinabilmesinin yani sira, herhangi bir ögünden iki saat sonra veya yatmadan yarim saat öncede bol su ile alinabilir (10).Çalismamizin amaci, PMO’u olan kadinlarda risedronat tedavisinin, kemik mineral yogunlugu (KMY) ve yasam kalitesi üzerindeki etkisini arastirmaktir.
MATERYAL VE METOD
Bu çalismada Gaziantep Üniversitesi Tip Fakültesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Anabilim Dali poliklinigine basvuran ve PMO tanisi almis olgulardan rast gele yöntemle 45’i tedavi grubuna, 20’si de kontrol grubuna seçildi.Romatoid artrit gibi inflamatuvar romatizmal hastaligi, endokrinolojik bozuklugu, böbrek ve karaciger hastaligi gibi sekonder osteoporoza neden olabilecek hastalik öyküsü olanlarla uzun süreli ilaç kullanim öyküsü olanlar ve aktif peptik ülseri olan olgular çalismaya alinmadilar.Tedavi grubundaki 45 olguya 1 yil süreyle, günlük 5 mg risedronat ve 1000 mg kalsiyum, kontrol grubundaki 20 olguya ise günlük 1000 mg kalsiyum verildi.Hastalara risedronati, sabah aç karnina veya herhangi bir ögünden yaklasik iki saat sonra bol su ile almalari, aldiktan sonra en az yarim saat herhangi bir sey yiyip-içmemeleri, bu süre içinde dik durumda kalmalari önerildi. Hastalara kalsiyum ile risedronati birlikte almamalari gerektigi anlatildi.Tüm olgularin yas, boy, kilo, vücut kitle indeksi (VKI), menopoz süresi, menopoz yasi gibi demografik verileri kaydedildi ve gruplar arasindaki karsilastirmalar yapilarak istatistik olarak anlamliliklarina bakildi. Yine tüm olgularin L1-4 lomber vertebra, femur (total) ve wards üçgeni T ve Z skorlarina göre KMY; tedavinin basinda, 6. ve 12. aylarda Dual Foton X-ray Absorbsiyometre (DEXA, Hologic Q2000) cihazi ile ölçümleri yapildi ve çikan sonuçlarin ortalama, minumum, maksimum degerleri her iki grup arasinda karsilastirmali olarak tablo halinde sunuldu.PMO’un komplikasyonlarindan etkilenmis olabilecegini düsündügümüz yasam kalitesini, olgularin bedensel, emosyonel ve sosyal yasamlarini ilgilendiren ve bir disabilite ölçegi olarak kullanilan Nottingham Saglik Profili (NSP) skalasi ile çalismanin basinda ve sonunda tüm olgular degerlendirildi (11).Istatistiksel analizler Windows için gelistirilen SPSS programi (10.0 versiyonu) ile yapildi. Olgu ve kontrol grubunun, demografik veriler arasindaki degerler ile tedavi öncesi ve sonrasi KMY ve NSP parametre degerlerinin karsilastirilmasinda Student-t testi kullanilarak anlamli farkliliklarin olup olmadigina bakildi.
BULGULAR
Çalismaya alinan 65 postmenopozal osteoporozlu hastanin yas, kilo, boy ve VKI’leri, menopoz yas ve sürelerine ait veriler Tablo I’de sunuldu. Her iki grup arasinda; yas, menopoz yasi ve süresi, boy, kilo ve VKI’leri arasinda anlamli bir farklilik bulunmadi (p>0.05, Tablo 1).L1-L4 vertebra, femur (total) ve wards üçgeni (T ve Z skorlarina göre) KMY’nunun ilk 6 aylik ölçüm sonuçlarinin karsilastirilmasinda kismi bir artis olsa da bu istatistik olarak anlamli bir fark degildi (p>0.05). 12. ayda yapilan kemik mineral yogunlugu ölçüm sonuçlarina göre tedavi grubunda anlamli bir artis oldugu saptanirken (p0.05, Tablo 3). Kontrol grubunda ise tüm parametrelerde anlamli bir farklilik bulunmadi (p>0.05, Tablo 3).
TARTISMA
Dünyada ortalama yasam süresinin artmasi, osteoporozun önemini arttirmistir. PMO 50 yasin üstündeki beyaz kadinlarin yaklasik %45’ini etkiledigi yapilan arastirmalarda bildirilmektedir (3). Oranin bu kadar yüksek olmasi hastalarin tedavilerini zorunlu kilmaktadir. Tedavisinde farkli protokoller önerilmekle birlikte günümüzde kombine tedavi protokollerinin daha etkin oldugu görüsü desteklenmektedir. Kalsiyumun çesitli tedavi kombinasyonlarinin vazgeçilmez bir bölümü oldugu bilinmektedir (12). Çalismamizda risedronat ile birlikte destek tedavisi olarak kalsiyumu kullandik.Bir çalismada, PMO’lu hastalarda 5 mg oral risedronat, iki yil süre ile kullanilmis ve bir yil sonunda plasebo grubuna göre lomber bölgede %3.2, kalçada %2, iki yil sonunda ise lomber bölgede %5.5, kalçada %3 oraninda KMY’nda artis saptanmistir (13). Baska bir çalismada 5 mg risedronati 821 hasta 3 yil süre ile kullanmis ve KMY’nda plasebo grubuna göre lomber bölgede %5.4, femur boynunda %1.6, intertrokanterik bölgede %3.3 oraninda artis olmustur (14). Ayni çalismada vertebra ve vertebra disi fraktür insidansini önemli oranda azalttigi ileri sürülmüstür. Bizim çalismamizda da risedronat kullanan grupta bir yilin sonunda lomber ve femur bölgelerinde KMY anlamli derecede artmistir (p0.05). Kontrol grubunda da hiçbir parametrelerde anlamli bir farklilik görülmedi (p>0.05).Sonuç olarak; risedronatin kemik mineral yogunlugunu ve buna bagli olarak kemik kalitesini arttirdigi, kirik riskini azalttigi, agriyi azalttigi ve yasam kalitesinin artmasinda etkili oldugu kanisina vardik.