GIRIS
Pek çok ülkede sakatlik ve ölüm sebepleri arasinda ilk siralarda yer alan inme, getirdigi sosyo-ekonomik yük ile birlikte önemli bir saglik problemidir (1,2). Inmeli hastalarda ortaya çikan önemli komplikasyonlardan biri de siklikla hemiparetik taraftaki ekstremitelerde görülen fraktürlerdir (3,4,4,5,4,5,6). Progresif osteoporoz ve artan düsme riski, bu hastalardaki fraktür gelisiminde rol oynayan baslica nedenlerdendir (3,4,5,6,7). Özellikle alt ekstremitelerde görülen kalça fraktürleri, rehabilitasyon sürecini ve hastaligin prognozunu olumsuz yönde etkilemekte ve mortaliteyi arttirmaktadir. Inme sonucu hemipleji gelisen hastalarda paretik taraf ekstremitelerdeki kemik kütlesinin, nonparetik taraftakinden daha fazla azalmis oldugu çesitli çalismalarda gösterilmistir. Ancak üst ve alt ekstremitelerden hangisinin daha fazla etkilendigi ve kemik kaybini etkileyen faktörler konusunda farkli sonuçlar vardir (5,6,7,8,6,7,8,9,6,7,8,9,10,6,7,8,9,10,11,6,7,8,9,10,11,12,6,7,8,9,10,11,12,13,6,7,8,9,10,11,12,13,14,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15). Bu çalismada amacimiz, inme sonucu hemipleji gelisen hastalarda paretik ve nonparetik taraf alt ve üst ekstremitelerdeki kemik mineral yogunluklarini (KMY) karsilastirmak ve kemik kütlesine etki eden faktörleri arastirmakti.
HASTALAR VE YÖNTEM
Çalismaya, Akdeniz Üniversitesi Tip Fakültesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon klinigine inme nedeniyle basvuran 29 hasta (19 erkek, 10 postmenopozal kadin) alindi. 18 yasindan küçük hastalar, subaraknoid kanama veya anevrizma ruptürü sonucu inme gelisen hastalar, serebellar ve bilateral hemisferik lezyonlar, daha önce geçirilmis inme öyküsü olanlar, herhangi nedenle daha önceye ait sakatligi olanlar, KMY’nu etkileyen ilaç alanlar ile (vitamin D, bifosfanat, kalsitonin, kortikosteroid, östrojen, kalsiyum), KMY’nu etkileyen hastaligi olanlar (romatoid artrit, kronik böbrek yetmezligi, sistemik kemik hastaligi, erken ooferektomi gibi) ve geçirilmis fraktür öyküsü bulunanlar çalismaya alinmadi. Basvuru aninda tüm hastalarin ayrintili anamnezleri alinarak, fizik muayeneleri yapildi ve antropometrik ölçümleri kaydedildi. Serum biyokimyasal tetkikleri (Ca, P, alkalen fosfataz, osteokalsin, PTH, tiroid fonksiyon testleri) ölçüldü. Günlük yasam aktiviteleri fonksiyonel bagimsizlik ölçegi (Functional Independence Measure=FIM) (16) ile, spastisite düzeyleri Modifiye Ashworth-Pederson skalasi (17) ile degerlendirildi. KMY’lari dual enerji X-ray absorbsiyometre (DEXA) ile bilateral distal radius ve femur boynundan ölçüldü. Tüm ölçümler ayni cihaz ve ayni teknisyen tarafindan yapildi. Istatistiksel degerlendirmelerde SPSS 11.0 paket programi kullanildi. Sürekli degiskenlerin analizinde Student T Testi, Anova ve Pearson korelasyon testi kullanildi. Tek degiskenli analizlerde anlamli bulunan faktörler, çok degiskenli lojistik regresyon analizine tabi tutuldu. Anlamlilik için p<0.05 kabul edildi.
BULGULAR
Hastalarin ortalama yasi 58.29 ± 12.42 yil ve hastalik süreleri 14.34 ± 15.65 aydi. Inme nedeni 24 hastada serebral infarkt, 5 hastada serebral kanamaydi. Hastalarin 15’i inme sonrasi ilk yillindayken, 14 hasta 1 yildan daha uzun süre önce inme geçirmisti (Tablo 1). Yapilan incelemelerde inme süresi 1 yildan daha uzun olan hastalarin KMY’nun inme süresi 1 yildan daha az olan hastalardan daha düsük oldugu belirlendi. Bu azalma paretik taraf femur boynunda istatistiksel olarak anlamliydi (Tablo 2). Hastalari 60 yas ve üstü (13 hasta) ve 60 yasindan küçük (16 hasta) olarak 2 gruba ayirdigimizda, 60 yasindan büyük hastalarin KMY’nun daha düsük oldugu tespit edildi (Tablo 2). Tüm hastalarin 10’u postmenopozal kadin, 19’u ise erkekti. Her iki cinsiyette de paretik taraf kemik kütlesinde azalma olmasina ragmen, bu azalma kadinlarda istatistiksel olarak anlamliydi (Tablo 2). Hastalarin paretik taraf ile saglam taraf KMY degerleri karsilastirildiginda, paretik taraf üst ve alt ekstremitelerdeki KMY’nun saglam taraftan daha düsük oldugu, ancak bu farkliligin paretik taraf femur boynunda istatistiksel olarak anlamli oldugu tespit edildi (Sekil 1). Ayrica paretik taraf femur KMY’daki azalmanin distal radiusdaki kemik kaybindan anlamli derecede daha fazla oldugu da saptandi (Anova, F=9.7, p=0.004).Hastalarin KMY degerleri ile klinik parametreleri arasindaki iliskiler incelendiginde, tüm ekstremitelerin KMY degerleri ile FIM skorlari arasinda anlamli pozitif korelasyon oldugu görüldü. Paretik tarafin femur boynu KMY degerleri, yas, inme süresi, ve menopoz süresi ile negatif korelasyon gösterirken, vücut agirligi ve spastisite ile pozitif korelasyon gösterdi (Tablo 3). Tek yönlü analizlerde anlamli bulunan degiskenler regresyon analiziyle degerlendirildiginde ise femur boynundaki kemik kitlesindeki kaybin inme süresi, yas ve FIM skoru ile iliskili oldugu tespit edildi (Tablo 4).