Diğer

Osteoporotik ve Osteopenik Hastalarda Depresyon ve Yasam Tarzi ile Iliskisi

  • Evren Kul Panza
  • Zeynep Güven
  • Gülseren Akyüz
  • Demet Ofluoglu

Turk J Osteoporos 2004;10(1):-

ÖZETBu çalismada osteoporotik ve osteopenik hastalarda depresyon sikligini arastirmak ve bu durumun yasam tarzi, aliskanliklari ve egitim düzeyi ile iliskisini belirlemek amaçlanmistir. Bu retrospektif çalismaya 61 osteoporotik veya osteopenik postmenopozal kadin dahil edildi. Kisilerin yasam tarzlari, risk faktörleri, sirt agrisi ve depresyon düzeyleri yasam tarzi sorgulama formu, Görsel Analog Skala (GAS) ve Beck Depresyon Ölçegi (BDÖ) ile degerlendirildi. Kadinlar WHO kriterlerine göre osteopenik ve osteoporotik olmak üzere iki gruba ayrildilar. Kadinlarin yas ortalamasi 61,7±5,2 ve ortalama menopoz süreleri 18,9±9,7 yil idi. Kemik yogunluk ölçümüne göre kadinlarin %46’si oseoporotik iken geri kalani osteopenik idi. Yasam tarzi sorgulama formu sonucuna göre kadinlarin %73,8’i ev hanimi, %45,9’u ilkokul mezunu olup, %14,8’inin düzenli egzersiz yapmakta oldugu görüldü. Ortalama GAS skoru 5,4±2,01 cm olup, ortalama BDÖ skoru ise 17,2±9,8 idi. BDÖ’e göre kisilerin, %30,8’inin depresif, %7,7’sinin ise agir depresif oldugu görüldü. BDÖ skoru ile egitim durumu (r=-0,300, p=0,031)ve egzersiz öyküsü (r=-0,285, p=0,041) arasinda negatif bir korelasyon saptandi. Bunun yani sira, egzersiz öyküsü ile egitim durumu (r=0,340, p=0,007)  ve Hormon Replasman Tedavisi (HRT) kullanma öyküsü arasinda (r=0,430 p=0,001) pozitif korelasyon oldugu bulundu.Sonuç olarak, osteoporotik ve osteopenik hastalarda depresyon sik görülen bir klinik durum olup hastalarin tedavi ve takiplerinde göz önünde bulundurulmali ve bu hastalarda egitim, giyinme, HRT kullanma öyküsü, egzersiz gibi yasam tarzi özelliklerinin de birbirleriyle ve depresyon ile iliskisi bulunabilecegi dikkate alinmalidir.Anahtar Kelimeler: Osteoporoz, osteopeni, depresyon, Beck Depresyon Ölçegi (BDÖ)SUMMARYThe aims of this study were to investigate the frequency of depression in osteoporotic and osteopenic women and to determine the relationship between depression and lifestyle, level of education and some risk factors of osteoporosis. Sixty-one osteopenic or osteoporotic postmenopausal women were included in this retrospective study. Patients’ lifestyle, risk factors, pain and depression levels were evaluated by means of lifestyle questionnaire, Visual Analog Scale (VAS) and Beck Depression Inventory (BDI), respectively. The women were divided into two groups as osteopenic and osteoporotic according to WHO criteria. The mean age and menopause duration of the subjects were 61.7±5.2 and 18.9±9.7 years, respectively. Fourty-six percent of women were found to be osteoporotic and the remainig were osteopenic according to the bone density measurement. As the results of lifestyle questionnaire, 73.8% of the patients were housewife, 45.9% graduated from primary school, and  14.8% were exercising regularly. The mean VAS and BDI scores were 5.4±2.01 cm and 17.2±9.8, respectively. According to BDI scores, 30.8% of  women had moderate, and 7.7% had severe depression. There were negative correlations between BDI score and education level (r= -0.300, p= 0.031), as well as BDI and history of exercise (r=-0.285, p=0.041). However, positive correlations were found between exercise and level of education (r=0.340 p=0.007), and Hormone Replacement Therapy (HRT)  (r=0.430 p=0.001). In conclusion, depression being commonly seen in osteoporotic and osteopenic patients should be taken into account in the treatment and follow-up of patients. In these patients it should be taken into consideration that lifestyle properties like education, dressing, HRT usage, and exercise could have a relation with depression and with each other. Key words: Osteoporosis, osteopenia, depression, Beck Depression Inventory (BDI)

GIRIS VE AMAÇ

Postmenopozal osteoporoz (OP), kemik mineral ve matriksinin esit oranda azalarak, kemik kalitesinde bozulma ve kemik kirilganliginda artis ile karakterize metabolik bir kemik hastaligidir(1). OP hem kadinlarda hem de erkeklerde görülmesine karsin, kadinlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazladir. Yapilan arastirmalar sonucunda OP prevalansinin 50-59 yas arasi kadinlarda %40-55, 60-69 yas arasinda %75, 70 yas üzerinde ise %85-90 oldugunu göstermistir (2). Dünya çapinda ortalama 200 milyon kisiyi etkiledigi ve yasli nüfusun artisi ile de bu sayinin giderek arttigi bilinmektedir. Tüm dünyada ortalama yasam süresinin uzamasiyla birlikte insanlarin ileri yasta sahip olduklari kronik hastaliklar önem kazanmistir. Osteoporozun da bir kronik hastalik oldugu göz önünde bulunduruldugunda depresyonun normale göre daha fazla gözlendigi ve yasam kalitesinin olumsuz yönde etkilendigi açiktir. Bu durumda kisinin fiziksel sagligi kadar ruhsal sagligi da etkilenir (3). Bu çalismada osteoporozu olan kisilerde depresyon sikligini arastirmak ve bu durumun kisinin yasam tarzi, aliskanliklari ve egitim düzeyi ile iliskisini belirlemek amaçlanmistir.


GEREÇ VE YÖNTEM

Marmara Üniversitesi Tip Fakültesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Anabilim Dali Osteoporoz Poliklinigine basvuran 61 postmenopozal osteoporozlu kadinin dosyalari retrospektif olarak incelendi. Çalismaya menopoz süresi en az 5 yil olan 45-70 yas arasi postmenopozal dönemde olan, Dünya Saglik Örgütü kriterlerine (5) göre DEXA ile ölçülen kemik mineral yogunlugu (KMY) degerlerine göre lomber veya femoral bölgede osteopeni ve/veya osteoporozu olan, dorsal ve lomber vertebra grafilerinde makrofraktür olmayan kadinlar dahil edildi. Ayrica inflamatuar romatizmal hastalik, endokrin bozukluk, malabsorpsiyon, KOAH, kronik böbrek ve karaciger hastaligi, neoplazm gibi sekonder OP yapan hastaliklari, glukokortikoid, heparin, antikonvülzan ilaçlar gibi OP’a sebep olabilecek ilaç kullanimi olanlar dahil edilmedi. Tüm kadinlar medeni hal, ekonomik düzey, günesten yararlanma miktari, giyinme tarzi, egzersiz yapip yapmadiklari gibi yasam tarzlarini sorgulayan bir form, depresyon düzeyleri için Beck Depresyon Ölçegi (BDÖ) doldurdular. Depresyon düzeyleri BDÖ’de toplam skor 16’in altinda ise normal, 17-32 arasi depresyon ve 32’nin üzeri ise agir depresyon olarak kabul edildi (6,7,7,8). Hastalar sirt agrisi siddetini 10 cm’lik üzerinde cm isaretleri olmayan Görsel Analog Skala’da (GAS) gösterdiler. GAS bir cetvel ile ölçülerek hastalarin isaretledikleri nokta cm olarak belirlendi. Istatistiksel analizler Window programinda SPPS 10.0 istatistiksel analiz programi kullanilarak yapildi.


BULGULAR

Çalismaya dahil edilen kadinlarin yas ortalamasi 61,7±5,2 yil olup, ortalama menopoz süresi 18,9±9,7 yil idi. %73,8’inin ev hanimi, %26,2’si emekli ve %45,9’u ilkokul mezunu, %26,3’ü ortaokul , %23’ü lise , %4,8’i de üniversite mezunu idi. %42,6’sinin modern giyimli, %49,2’sinin kollar ve bacaklar kapali, %8,2’sinin ise tüm vücut kapali tarzda giyindikleri; %73,8’inin yilda ortalama 1 ay güneslenmekte, %16,4’ünün 1 aydan uzun süre, %9,8’inin ise hiç güneslenmemekte olduklari belirlendi. Kisilerin %14,8’i düzenli egzersiz yaptiklarini, %85,2’si ise hiç egzersiz yapmadiklarini belirtti. KMY’ye göre %46’si osteoporotik, %54’ü ise osteopenik bulundu. Eslik eden hastalik açisindan, %3’ünde Diabetes Mellitus, %17’sinde hipertansiyon, %15’inde gastrit mevcuttu. Ortalama GAS 5,4±2,01 cm olup, ortalama BDÖ skoru ise 17,2±9,8 idi. Olgularin tüm demografik verileri Tablo 1’de gösterilmistir. BDÖ skoruna göre depresyon seviyeleri belirlendiginde kadinlarin %61,5’inin depresif olmadigi, %30,8’inin depresif, %7,7’sinin ise agir depresif oldugu saptandi. Spearman korelasyon analizinde; Beck Depresyon skoru ile hastanin egitim durumu arasinda negatif korelasyon bulundu (300). Buna göre, egitim düzeyi düsük olan hastalar yüksek BDÖ skoruna sahipti. Beck Depresyon skoru ile egzersiz öyküsü arasinda da negatif bir korelasyon saptandi (285). Böylece, egzersiz yapan hastalarda, BDÖ skoru düsük yani depresyon sikliginin daha az oldugu görüldü. Hastalarin egzersiz öyküsü ile egitim durumu (340) ve Hormon Replasman Tedavisi (HRT) alma öyküsü (1) pozitif korelasyon gösterdi. Bu durumda, düzenli egzersiz yapan hastalarin hem daha yüksek egitimli, hem de bu hastalarda HRT alma öyküsünün daha fazla siklikta mevcut oldugu görüldü. Tablo 2’de Spearman korelasyon analizi sonuçlari görülmektedir.


TARTISMA

Çalismamizda postmenopozal osteoporozu olan kadinlarda BDÖ ile tesbit edilen depresyon sikligi yüksek bulunmustur. Hastalarin %38,5’inde depresyon mevcut olup ortalama BDÖ skoru 17,2±9,8’dir. Bizim çalismamiza benzer olarak Coelho ve arkadaslarinin yaptigi kontrollü bir çalismada osteoporotik kisilerde saptanan ortalama BDÖ skoru 16±9 olup, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak daha fazla oldugu gösterilmistir. Bu depresyon skoru degerlerinin yas ve vücut kütle indeksi gibi osteoporozla iliskili diger faktörlerden bagimsiz oldugu bulunmustur (9). Bir kesitsel toplum tabanli çalismada Epidemiyolojik Çalisma Merkezinin 10 maddelik depresyon skalasi (CES-Dm) kullanilip, depresyonu olanlarda ortalama KMY degerlerinin depresyonu olmayan osteoporotik kisilere göre daha düsük oldugu saptanmistir. Bu çalismada yüksek depresyon skorlarinin düsük kemik mineral yogunlugu degerleri ile iliskisi saptanmis ve endojen bir steroidin hem düsük kemik mineral yogunlugu degerlerinden hem de depresyondan sorumlu oldugu düsünülmüstür (10). Yazici ve arkadaslari (11) ise depresyonu olan kisilerde kemik mineral yogunlugunu ve osteoporozu arastirmislardir. Bu çalismada depresyonlu kadinlarda, normal kadinlara göre ortalama kemik mineral yogunlugu daha düsük bulunmus ve buna göre depresyon muhtemel bir OP risk faktörü olabilecegi görüsü ortaya atilmistir. Osteoporoz ile depresyon arasindaki klinik, fizyolojik ve biyokimyasal baglanti, hiperaktif hipotalamo - pituiter - adrenal aksa, artmis kortikotropin serbestlestirici hormon (CRH), kortizol ve katekolamin sekresyonuna baglanmaktadir (12). Bu da depresyon ve osteoporozun birlikte olabilecegi görüsünü desteklemektedir. Vrkljan ve arkadaslari da uzun dönemli depresyon öyküsü olan hastalarda, depresyonla osteoporoz varligi arasinda güçlü bir korelasyon bulmuslardir (13). Bir baska çalismada 56 osteoporotik hastada yasam kalitesi ve depresyon arastirilmis ve ortalama BDÖ degerlerinin 17 ve üzerinde oldugu görülmüstür (2). Bu arastirmalar osteoporozlu hastalarda depresyon veya depresyonlu hastalarda osteoporoz olabileceginin göz önünde bulundurulmasi gerekliligini düsündürmektedir. Ancak depresyonu olan kisilerde, depresyonun OP riskini artirip artirmadigini incelemek için iyi planlanmis, kontrollü çalismalara gereksinim vardir. Bizim çalismamizda kontrol grubunun olmamasi skorlar arasinda karsilastirma yapilmasini kisitlamistir. Fakat sonuç olarak, osteoporotik ve osteopenik hastalarda depresyonun sik görülen bir klinik durum oldugunu, özellikle yasam kalitesini ve agri yakinmasini olumsuz etkileyen bu durumun takip ve tedavisine erken dönemden itibaren baslanilmasi gerektigini düsünmekteyiz. Ayni zamanda bu hastalarin tani, takip ve tedavileri süresince egitim, HRT kullanimi ve egzersiz gibi yasam tarzi özelliklerinin birbirleriyle ve depresyon ile iliskisi bulunabilecegi dikkate alinmali ve buna göre tedavi seçeneklerinin planlanmasi yapilmalidir.


1. 1. Matkovic V, Colachis SC, Ilich JZ. Osteoporosis: Its Prevention and Treatment: Braddom R, Buschbeher RM, Dumitru D, Jhonson EW, Matthews D, Sinaki M. Physical Medicine and Rehabilitation. Saunders, Philadelphia, 1996:. 0;0:76-851.

2. 2. Ofluoglu D. Agrili postmenopozal osteoporozu olan kadinlarda subkutanöz salmon kalsitonin kullaniminin agri, yasam kalitesi ve plasma beta-endorfin seviyeleri üzerine etkisi:. 0;0:0-0.

3. 3. Hahn TJ. Metabolic Bone Disease. In: Kelley’s Textbook of Rheumatology. Ruddy S, Harris ED, Sledge C (Eds). Saunders, Philadelphia, 1993:. 0;0:1593-1611.

4. Eryavuz M. Osteoporoz tanimi ve siniflamasi. Prospect . 1998;2:101-104.

5. 5. Marcus R. The Nature of Osteoporosis. In: Osteoporosis. Marcus R, Feldman D, Kelsey J (Eds). Academic Press, San Diego, 1996:. 0;0:59-647.

6. Beck AT, Ward CH, Mendelson MJ, Erbaugh J. An inventory for measuring depression. Archieves of General Psychiatry . 1961;4:71-561.

7. Beck AT, Rial WY, Rickets K. Short Form of Depression Inventory: Cross-validation. Psychological-Reports . 1974;34:86-1184.

8. Brown C, Schulberg HC, Madonia MJ. Assessing depression in primary care practice with the Beck Depression Inventory and the Hamilton Rating Scale for Depression. Psychological Assessment . 1995;7:59-65.

9. Coelho R, Silva C, Maia A, Prata J, Barros H. Bone mineral density and depression: a community study in women. J Psychosom Res . 1999;46:29-35.

10. Robbins J, Hirsch C, Whitmer R, Cauley J, Harris T. The association of bone mineral density and depression in an older population. J Am Geriatr Soc . 2001;49:6-732.

11. Yazici KM, Akinci A, Sütçü A, Özcakar L. Bone mineral density in premenopausal women with major depressive disorder. Psychiatry Res . 2003;117:5-271.

12. Cizza G, Ravn P, Chrous GP, Gold PW. Depression: a major, unrecognized risk factor for osteoporosis? Trends Endocrinol Metab . 2001;12:198-203.

13. Vrkljan M, Thaller V, Lovricevic I, Gacina P, Resetic J, Bekic M, Sonicki Z. Depressive disorder as possible risk factor of osteoporosis: Coll Antropol . 2001;25:0-485.